2 Ekim 2012 Salı

Kusur kalamadığım bir gezi

Neymiş efenim ben o yola dayanabilir miymişim, hadi dura kalka vardık diyelim gezicekmişiz yorulmayacakmıymışım, hava değişikliğinden hasta olursammış. Ben bunlara pabuç bırakır mıyım ahali, tabisi sabahın köründe muhasebe ve müdürümün kapısına dayanmak sureti ile iznimi alır benden 30 cm. önde giden göbeğimle Bulgaristan’ın yollarını arşınlarım! Arşınladım da. Kocam paşam vardiyalı çalışmasının getirdiği avantajla üst üste birkaç gün çalışıp, üst üste birkaç gün de tatil yapabiliyor. Zaten son birkaç haftadır dilinden düşürmediği “tatil yapcam ben ,gezcem ben, yok Tayland’a gidicem ben, olmadı Prag’a akarık” laflarından kıllandıydım. Kurtlandı adam evde. Hadi dedim madem ben seni gezdireyim =) Kalktık gittik Bulgaristan’a. Ne yediğimi içtiğimi ne de gezdiğim yerleri kendime bırakmiycim, nispet yapmamışım kaç zamandır, dikkatimden kaçmadı hemmen telafi ederim, bakınız;

Her türlü yıkama yağlama cilalama büyük bir ciddiyetle yapılır! Bize ulaşın!

Arabamızı da benzin istasyonunun katkıları ve malzemeleri ile parlattıktan sonra ilk durak Varna’ydı. Ayıptır söylemesi 5 sene okuduğum şehirdir aynı zamanda. Turistik bir şehir de olduğundan bu mevsimde artık deniz soğumuş, leyleyler göçmüş, dolayısıyla turistler  memleketlerine öğrenciler de bi zahmet* derslerine dönmüş oluyor. Vardığımızda artık akşam geceye dönmek üzereydi hemen merkezdeki bir hotele yerleştik.

Geldiğimizde Varna böyleydi.. Hotelden kuşbakışı Varna.

Baktık şehir ışıl ışıl, millet kapmış dondurmaları (bu tamamen benim o anda dondurma canımın çekmesi ile uydurulmuş bir yalan, dondurma yiyen bir ben bir de ablamdı), oturmaya mı geldik millet gazı ile attık kendimizi dışarılara.

İlk totomuzu koyabilceğimiz yere de yapıştık =)

Herkesin birbirine “ben gencim, dincim, yorulmadım kii, seni ezer geçerim, hop hop” tripleri bittiğinde hotele geri döndük. Hoteli pek mevz-u bahis edemiyorum zira sadece gece yatmak için kullandık, zaten de anlatılacak birşeyi yok. Bildiğin çift kişilik mini televizyonu olan, saç kurutma makinesi olMAyan, sabah ola kahvaltı yapıla diye yatıp kalktığımız bir odacıktı. Sabah oldu kahvaltılar yapıldı beyler bayanlar dağıldı =)

Varna’nın gündüzü

Varna’nın gündüz denizi

Biz hotel kısmını kullandık vallahi billahi (Casinosuna girmediğim için pişmanım merak ettim şimdi, bi dahakine artık öhöm..)

Göbeğinden önünü göremeyen yuvarlak cisim: BEN

Engin kültür kütleme birşeyler daha ekleme çabası (elime tutuşturulan reklam kitapçığı altı üstü..)

Varna Katedrali
(önündeki yeşil bluzlu bayan yeşil nokta gibi görünse de konu mankeni değildir resmin asıl nedenidir,bilginize =) )

Bunu çeken çocuk 8TL ödeyecekti nerdeyse.
Kocamın çok zor koşullar altında çaktırmadan çektiği katedralin içi. O parayı sana yedirmeyiz papaz efendi heheyt!

Açız ne yesek bişey de anlamıyorum bu menüden ifadeleri

Ohhh yedik içtik doyduk ifadeleri =)

Evdeki hesap çarşıya uymayınca =)

Varna Teknik Üniversitesi önünde çete var =)

Çetenin Şumen merkezine indiği anlar..

İtina ile taze ceviz toplanır, ayıklanır ve bana yedirilir.

Baykovo Çeşmesi. Onları köylerinin sularıyla yıkayamadım içmekle yetindik =)

Bizim zamansız paşa aramıza katılmadan önceki son gezimiz olmaması dileğiyle şimdilik bu kadar sayın takipçim, okuyucum ve google botları. Kahve vakti =)

11 Ağustos 2012 Cumartesi

Devir Değişmiş Kardeş

Soldaki resmim sağdaki sayacı nasıl solladığımızın kanıtıdır. Konuya girmeden önce de bünyede yer alan soldaki çikinti göbek, sağdaki çıkıntı ise totodur, karıştırılmasın =D 4. ay bitiminde genel kontrole gittim, yoğun baskı, şiddet, tehdit altında iken de cinsiyetini sordum tabi bu sefer unutmadım. Bunu öğrenmemiz biraz zor oldu tabi, çok sportif bir bebeği taşıyorum arkadaşlar, kordona asılıp takılan bir tip.. O kordonun da bacak arasından geçmesi sebebi ile bir ton göbek çalkantısı yaşadık. Yaklaşık 20 dk. sürdü ki doktorun artık içimde tsunami yarattığı çalkalaması neticesinde totosunu az devirdi bizim bebe. Ve o nokta mı desem virgül mü desem, pipi mi denir ne denir bilemediğim yapıyı gördük =) Bünyedeki sol çıkıntıda bir erkek bebeto taşıyorum yani. Fekat yine maşallah inşallah diye diye 17. haftayı bitirdiğimiz bu günlerde bizim bebe içerde fazla spor yapıyo heral bir hafta ileride bir gelişim sergilemiş. Bu böyle gider mi bilemem ama giderse doğar doğmaz Rocky bilmem kaç çekilecektir tarafımızca bilginize =)
Gel gelelim devir değişikliğinden kastıma. Benim bildiğim duyduğum şahit olduğum hep "Erkek adamın erkek çocuğu olur hehehee" diye geyik yapıp böbürlenen erkek çocuk sahibi babalardır. Hatta çok eskilerden erkek çocuğu olmadığı için kuma alınan deviri de biliriz yani milletçe. Ama yok devir değişmiş. Artık babalar kız çocuk ister olmuş. Sebep: kız çocuğu babaya düşkün olurmuş, babaya benzermiş, erkek çocuğu genelde asi olurmuş babaya baş kaldırırmış, bir de anneye benzermiş. Gerçeklik payı var mı yok mu yorum yapamıyorum, tipçe anneme huyca babama çektiğimden orta yolu bulmuş bir kız çocuğu olarak tek isteğim hayırlısıyla sağlıklı doğması (bi de ekstra dileğim allam hani kontenjanda açık varsa kabul etsin; tipini geçtim de huyu bana benzesin =) )

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Kocaman olduk yahu!..

16. haftayı doldurmak üzereyiz sağdaki sayaçtan da görüldüğü üzere. Ben tabi bu arada o sayaçtaki anne figüründen daha top yutmuş bir görünüşteyim. Çünküüü iç hacmim darmış. Yani bebe yer edinmek için dışarıya doğru atıyomuş kendini. Tabi bu arada benim yağ oranım da az olduğu içün (öhöm öhöm) bu yer edinme sancılarını biraz daha hissederek geçirecekmişim, her ağrıya kalkıp koşa koşa doktora gitmeyeymişim =) Yok öyle mızmız değilimdir de bu ağrı yanmaya kadar gidip beni iki büklüm ettiydi 2 gün boyunca da doktorum kendi gel göreyim dedi valla.
Kısaca bebe kendine rahat mıntıkalar araken bende içimde ufak bir gölcük yaratma çabasındayım. Şu bol bol su içme zorunluluğu biraz beni zorlasa da günde 2 litre su içiyorum galiba. Cinsiyetini daha bilmiyorum son gittiğim kontrolde sormayı unuttum itiraf ediyorum. Ama o sırada ağrılarımın kaynağını öğrenmeye çalıştığımdan cinsi tipi huyu suyu aklıma gelmediydi. Artık 4. ay sonu kontrolümüzde zat-ı muhterem de göstertirse öğrenebiliriz. Bu arada hala tepik falan hissetmedim. Bazı kıpırdanmalar dalgalar med cezirler gelip geçse de bence bağırsak hareketlerinden ibaret =) Zaten tepik atmaya cesaret edeceğini sanmıyorum, her mıntıka arama çabası ile gelen sağlı sollu ağrılar eşliğinde tehdit savuruyorum kendisine (vicdansız anne adayı modu).
He bir de hala şu hamile kıyafetleri almayıp varolanları (gerek pantalonları fermuarı açık dolaşma, gerek sıkı tişörtlerden pırtlayan göbek görüntüsü ile) ısrarla giyiyorum. Kışa doğru göbeğim bira göbeği yapmış amcaların tişörtlerinin altlarından görünen göbek öbeği gibi görünmeye başladığında alicimm. Şu önünde cicik bicik bebek tiplerinin olduğu efendime söylim loading.. in progress.. yok it's boy- girl bilmem ne yazan tişörtlerden de hiç hoşlaşmıyorum. Kışın bol tuniklerle veya hiç olmadı babamızın kazaklarını giyip takıliciz =D
4. ay bitip 5. ayımıza girerken ki durum bundan ibaret. Aylardan sonra ilk defa bi kahve içeyim dedim. Ama mini minnacık valla.. Onun tadını çıkaralım sonra da işimize dönelim bebeto..

21 Haziran 2012 Perşembe

10. Hafta Biterken..

ben ha bire "uyusam ki ben" modundayım. Bi de öne pırtlayan göbeğimle "ne giysem yarebbiiimmm" modunda =) Şu sağ yandaki mavi hamilelik sayacındaki göbek gerçeği yansıtmıyor arkadaşlar. Zira içimde yer yokmuş göbek daha şimdiden pırtlak durumda yumru şeklinde duruyor önümde. Her sabah dolabın başında 30 dk rahat yiyorum. Ama bu uyku hali beni çok zorluyo gerçekten.
Mide bulantım daha en başından beri çok yoğum olmadı ama hafif bir garip hissetme durumum vardı. Bu sebeple bazen* bazı şeyleri yiyemeyip çoğu* zaman da yemek yapmıyorum.
Bunun dışında henüz kontrole falan gitmedim bu ayın sonunda ikili test yapılcakmış. O da çocuğun down sendromu riskini ölçmek için yapılırmış. Anneden alınan kan yeterli oluyormuş. Mış muş da miş müş =) Ama ben dedim gram bilgim yok bişeyle diye. Öğreniyorum işte..
Sonracıma dediğim gibi göbeğimde oluşan yumru dışarıdan baya belli oluyor. Hafta sonu da düğün var. Tüm elbiseler tam totoma göre üstüme yapıştıklarından benim göbek yumrusu sanki daha büyük görünüyor. Ya da bana öyle geliyor. Onu da bilemiyorum. Neyse akşama daha rahat elbise bakiciim kendime. Hamile kıyafetleri için henüz çok erken, normal kıyafetlerde de pırtlıyoruz ama bakalım şansımızı deniycez =)
Ay en önemli konuyu atlamayalım; hormonlar. Dün akşam Kuzey Güney dizisi beni bile ağlattı arkadaş. Yani gözyaşı pınarlarımın hiç varolmadığını düşünen hatta buna kendini bayaa baya inandırmış eşim dostum yakınim pek bi şaşırdı. Mağlumunuz hormonlardan bir garip haller içinde halim. Ama başedilebilir, sorun yok =) Hatta tavsiye ediyorum herkeş çocuk yapsın.ben yandım siz de yanın ulenn!