Neymiş efenim ben o yola dayanabilir
miymişim, hadi dura kalka vardık diyelim gezicekmişiz
yorulmayacakmıymışım, hava değişikliğinden hasta olursammış. Ben bunlara
pabuç bırakır mıyım ahali, tabisi sabahın köründe muhasebe ve müdürümün
kapısına dayanmak sureti ile iznimi alır benden 30 cm. önde giden
göbeğimle Bulgaristan’ın yollarını arşınlarım! Arşınladım da. Kocam
paşam vardiyalı çalışmasının getirdiği avantajla üst üste birkaç gün
çalışıp, üst üste birkaç gün de tatil yapabiliyor. Zaten son birkaç
haftadır dilinden düşürmediği “tatil yapcam ben ,gezcem ben, yok
Tayland’a gidicem ben, olmadı Prag’a akarık” laflarından kıllandıydım.
Kurtlandı adam evde. Hadi dedim madem ben seni gezdireyim =) Kalktık
gittik Bulgaristan’a. Ne yediğimi içtiğimi ne de gezdiğim yerleri
kendime bırakmiycim, nispet yapmamışım kaç zamandır, dikkatimden kaçmadı
hemmen telafi ederim, bakınız;
Her türlü yıkama yağlama cilalama büyük bir ciddiyetle yapılır! Bize ulaşın!
Arabamızı da benzin istasyonunun
katkıları ve malzemeleri ile parlattıktan sonra ilk durak Varna’ydı.
Ayıptır söylemesi 5 sene okuduğum şehirdir aynı zamanda. Turistik bir
şehir de olduğundan bu mevsimde artık deniz soğumuş, leyleyler göçmüş,
dolayısıyla turistler memleketlerine öğrenciler de bi zahmet*
derslerine dönmüş oluyor. Vardığımızda artık akşam geceye dönmek
üzereydi hemen merkezdeki bir hotele yerleştik.
Geldiğimizde Varna böyleydi.. Hotelden kuşbakışı Varna.
Baktık şehir ışıl ışıl, millet kapmış
dondurmaları (bu tamamen benim o anda dondurma canımın çekmesi ile
uydurulmuş bir yalan, dondurma yiyen bir ben bir de ablamdı), oturmaya
mı geldik millet gazı ile attık kendimizi dışarılara.
İlk totomuzu koyabilceğimiz yere de yapıştık =)
Herkesin birbirine “ben gencim, dincim,
yorulmadım kii, seni ezer geçerim, hop hop” tripleri bittiğinde hotele
geri döndük. Hoteli pek mevz-u bahis edemiyorum zira sadece gece yatmak
için kullandık, zaten de anlatılacak birşeyi yok. Bildiğin çift kişilik
mini televizyonu olan, saç kurutma makinesi olMAyan, sabah ola kahvaltı
yapıla diye yatıp kalktığımız bir odacıktı. Sabah oldu kahvaltılar
yapıldı beyler bayanlar dağıldı =)
Varna’nın gündüzü
Varna’nın gündüz denizi
Biz hotel kısmını kullandık vallahi billahi (Casinosuna girmediğim için pişmanım merak ettim şimdi, bi dahakine artık öhöm..)
Göbeğinden önünü göremeyen yuvarlak cisim: BEN
Engin kültür kütleme birşeyler daha ekleme çabası (elime tutuşturulan reklam kitapçığı altı üstü..)
Varna Katedrali
(önündeki yeşil bluzlu bayan yeşil nokta gibi görünse de konu mankeni değildir resmin asıl nedenidir,bilginize =) )
(önündeki yeşil bluzlu bayan yeşil nokta gibi görünse de konu mankeni değildir resmin asıl nedenidir,bilginize =) )
Bunu çeken çocuk 8TL ödeyecekti nerdeyse.
Kocamın çok zor koşullar altında çaktırmadan çektiği katedralin içi. O parayı sana yedirmeyiz papaz efendi heheyt!
Kocamın çok zor koşullar altında çaktırmadan çektiği katedralin içi. O parayı sana yedirmeyiz papaz efendi heheyt!
Açız ne yesek bişey de anlamıyorum bu menüden ifadeleri
Ohhh yedik içtik doyduk ifadeleri =)
Evdeki hesap çarşıya uymayınca =)
Varna Teknik Üniversitesi önünde çete var =)
Çetenin Şumen merkezine indiği anlar..
İtina ile taze ceviz toplanır, ayıklanır ve bana yedirilir.
Baykovo Çeşmesi. Onları köylerinin sularıyla yıkayamadım içmekle yetindik =)
Bizim zamansız paşa aramıza katılmadan
önceki son gezimiz olmaması dileğiyle şimdilik bu kadar sayın takipçim,
okuyucum ve google botları. Kahve vakti =)