30 Nisan 2012 Pazartesi

Gerçek anlamda mutluluk ve hüzün bir arada..


İşte geldim burdayımm ben artık evli bir bayanım la la laa :)
An itibari ile 8 günlük Seyde Topaloğlu’yum, aile sıralama no: 2, yüzükler sol elde, çamaşır makinesi çalışır halde :D Durumun özeti bu. Açılımını da yapayım; insanın kendi evinde kocasıyla 2.80 yat allah yat, kalk ye iç yine yat olması ne kadar güzel ne kadar eğlenceli yarebbim. Tabi şu düğün iznimi yasal 3 gün + 2 gün daha verip 1 hafta tatil yapmamı sağlayan işverenime ayrıca teşekkürlerimi sunarım. 3 gün yetmezmiş gerçekten. Yasal 1 hafta olsun zaten diye de mesajımı veririm. Gel gelelim bu rahat ve de eğlenceli bölüme gelene kadar yaşadıklarma:
Ömrümden 20 sene rahat verdim. Sebebi de sigara.. Nasıl ne alaka hemen açıklayayım. Babamın düğünüme 2 hafta kala başlayan kol aağrısı aslında onun savunduğu gibi romatizma değilmiş, ve son hafta aniden başlayan nefes darlığı da doktorun tahmin ettiği gibi zatürre değilmiş! Tüm bunların sebebi kalbindeki 4 ana damarın sigara yüzünden tıkanmasıymış! Tüm bunları düğünüme 2 gün kala öğrendim hem de tesadüfen.. Doktorun “Acilen ameliyata alıyorum, sizden onay almıyorum, çok kritik durumda ve kalp krizi geçiriyor, yaşatmaya çalışıcaz” cümleleri ile.. O anlarda abimle ikimizdik koca hastanede. Bir anlığına.. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum gözümü kapattım açtım tüm eş dost akraba ordaydı sanki. Hepsi bi anda ışınlanmışlar gibi. 6-7 saat süren ameliyatı atlattı babam. Atlattık hepimiz. 26 senelik ömr-ü hayatımda A Rh + olarak bildiğim babam meğer A Rh – imiş öğrendim. Kan anonsları, sitelerden sosyal paylaşım sitelerinden ilanlar, ilanı görenlerden gelen telefonlar.. Şu anda hepsi rüya gibi. Kabus mu denmeli :)
Neticeye gelirsek bu postu yazmamın sebebi “evlendim heyoo darısı başınıza”dan da ziyade nefret ettiğimin sigaranın hayatımı(zı) nasıl bir anda alt üst ettiği, edebileceğini anlatmaktı. Sigara yüzünden en mutlu günümde, düğünümde babam yanımda olamadı, bize katılamadı. Herşeyden öte ben sigara yüzünden babamı kaybedebilirdim ki buna ramak kalmıştı. Sigara içenler kendilerini düşünmeyebilirler, acımayabilirler fakat ailenize sevdiklerinize bu üzüntüyü korkuyu yaşatma hakkınız yok. Ben düğünümden 2 gün önce hastane ameliyathanesinde beklemek zorunda değildim. Düğün iptal mi şimdi sorularına maruz kalıp ne düğünü babam çıksın önce diye düşünmemeliydim. Gelinliğimin son provasına gitmeliydim mesela. Sigara içmeyenlerin kalp damarları tıkanmıyor mu peki? Tıkanıyor elbet ama o zaman bu kadar üzülmezdim inanın. Sebebinin sigara olması, bunu babamın kendine hergün yaptığını bilmek kabullenebilmesi daha zor bir durum. Sigaranızı için bişey demiyorum ama çoluğunuz çocuğunuz bu yüzden üzülüp acı çekip size bakmak zorunda değil hatırlatırım!
Not: Babam şu anda gayet iyi. Taburcu oldu evde dinleniyor. Yine de sigara içenler için ameliyatlı halini, dikişlerini resim çekip koymak isterdim, onun yerine tarif edeyim; bir adam düşünün boğazından ayak bileğine kadar boydan boya kesilmiş ve dikilmiş. İyileşmesini bekliyoruz ailece..
Bu arada düğünümüze (onca yola rağmen) gelen herkese teşekkür ediyorum. Ben düğünden bişey anlamadım takıyla ve de topuklu yüzünden ayak katliamımla geçti ama trafiğe takılanlar olmuş sanırım geç gelip hemencecik gitmek orunda kalanlar olmuş aldım haberinizi =) Bir de şu çelenklere hiç dikkat etmezdim firmaların gönderdiği çelenkleri videoda farkettim pek mutlu oldum nedense =D

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder